6 Ekim 2011 Perşembe

DİKKAT: KİTAP SAYIMI

Babıâli’nin “basın merkezi” olduğu yıllarda bir “Derleme Müdürlüğü” vardı. Araştırmacı-yazar Türker Acaroğlu 22 yıl bu kurumun müdürlüğünü yapmıştı. Acaroğlu, her yıl sonu bir önceki yıl basılan kitapların bir dökümünü yayınlardı. Her yeni çıkan kitabın hangi türden olursa olsun Derleme Müdürlüğü’ne verilmesi yasa gereğiydi.
1960 yılında “Gök Onları Yanıltmaz” şiir kitabı müdürlüğe verilmediği için Ülkü Tamer’in başına işler açar.
Kitabın ilginç bir öyküsü vardır.
Tamer, 15 şiirini Gaziantep’te “el pedalı” ile çalışan ilkel bir matbaada “kartpostal” olarak bastırır. Matbaa kitabın kapağını basamaz, çünkü yeterli donanımı yoktur. Tamer de İstanbul’da bir matbaada kapak niyetine hazırladığı bir “zarf”ın içine bu kartpostalları koyarak kitap haline getirir.
Fakat iki matbaa da doğal olarak normal bir “kitap” basmadıkları için Derleme Müdürlüğü’ne bir nüshasını olsun göndermezler.
Basın Savcılığı da bir süre sonra Tamer hakkında soruşturma açılacaktır.
Gaziantep’teki matbaacı “Ben kartpostal bastım” diyecektir, İstanbul’daki de “Ben kapağını…”
Savcı, işin içinden çıkamaz ve Tamer’in aklanmasına karar verir.
Ülkemizin ileri demokrasisinde şairin, yazarın başına bela mı açmak istersin, bahanenin bin bir yolu var.
Derleme Müdürlüğü halen çalışıyor mu, bilemiyorum. Çünkü epey zamandır Acaroğlu’nun yaptığı çalışmalar medyada pek yer almıyor.
Geçenlerde İstanbul Ticaret Odası (İTO), İrem Yılmaz’ın hazırladığı “Türkiye’de Yayın Hayatı 2011” başlıklı; Türkçe, Almanca, Fransızca, İngilizce ve Rusça bir kitapçık yayınladı.
Yılmaz, çalışmasına ilişkin istatistiki bilgileri T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ISNB Türkiye Ajansı verilerine göre düzenlemiş bulunuyor.
Bu verilere göre 2010’da 35.750 yayına ISNB ataması yapılıyor.
Yeni yayımcı sayısı, 2010’da bir önceki yıla göre % 10.7 artış göstererek 1.711 olarak gerçekleşiyor.
2010’da baskı adedine göre ilk üç sırada % 57.2 payla toplum bilimleri, % 24.2 payla edebiyat ve retorik ve % 5.7 payla din konulu kitaplar yer alıyor.
2010’da 1.711 kayıtlı ve açık yayımcı tarafından toplam 35.750 kitabın 141.314.419 adet baskısı yapılıyor.
Sözü şuraya getireceğim: Her ne kadar Adalet Bakanlığı 25 Ağustos 2011’de yayınladığı bir raporla cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak dört gazeteci bulunduğunu açıklasa da İstanbul Indymedia Bağımsız Basın Merkezi 63 gazetecinin hükümlü ve tutuklu olduğunu açıklıyor.
Bu 63 gazeteci içinde muhabir, yazı müdürü, dergi sahibi dışında ilk akla gelen Nedim Şener, Soner Yalçın, Mustafa Balbay, Yalçın Küçük gibi gazeteci-yazarlar da var.
Merak ediyorum, “Türkiye’de Yayın Hayatı 2011” başlıklı araştırmada bu gazetecilerin kitapları da yer almakta mıdır?
Onlar da yazarları misali tutuklu ve hükümlü müdür?
Elbette en çok da Ahmet Şık’ın daha basılmadan el konulan kitabını merak ediyorum.
Şık’ın kitabı da Ülkü Tamer’in şiirleri misali, kitap ise varlığı nerede, kitap değilse yazarı neden tutuklu?
Diyeceksiniz ki, ileri demokraside olur böyle şeyler…
Olur…

ŞAİRİN NOT DEFTERİ

* O yıllarda Denizler, Mahirler şiirler okur; Gün Zileli, Hüseyin Cevahir kültür-sanat dergilerinde yazarlardı. Gençlik dernekleri, öğrenci birlikleri kültür-sanat şenlikleri düzenler; İsrail’den, İsveç’ten, Fransa gibi ülkelerden konuklar gelirdi. Türkiye Milli Talebe Federasyonu Kültür Sanat Komisyonu da 1966’da bir şiir, öykü ve oyun yarışması düzenler; 200 yapıtın katıldığı şiir yarışmasında Süreyya Berfe “Kasaba” ile birinci, Ataol Behramoğlu “Bir Gün Mutlaka” ile ikinci, Şerif Gönültaş “Şölen Geceleri” ile üçüncü olacaktır. “Birgün”lermiş o günler de…
* Yönetmen Francesco Rosi, 1979’da Carlo Levi’nin “İsa Bu Köye Uğramadı” romanını, aynı isimle filme çekmiş; Paolo Bonacelli, Alain Cuny, Léa Massari ve Irene Papas'ın rol aldığı filmde Gian Maria Volontè, Carlo Levi rolünü oynamıştı. Italo Calvino’nun “Avrupa tarihinin trajik bir destanı” olarak nitelediği roman, Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirisiyle bir kez daha Türkçede… (Helikopter Yayını)
* Hayata karşı bir günah varsa, bu belki ondan umudu kesmekten çok, bir başka dünyayı ummak ve elimizdekinin amansız gösterişinden kaçmakta yatar. (Albert Camus, 1939)

İNADINA ŞİİR

Babası hapisten çıkmış
parka gidiyorlar
uçurtma uçurmaya

Babası çocukluğunu
gökyüzüne bırakacak

O, damağını süsleyen
anne sütünün lezzetini…

Gök gürültülü sağanak yağışlı…

Hiç yorum yok: