Yanardağın üstündeki kuş misali şair, bir romanını
gecede okuyup basmak için sabah erkenden yazarının kapısını çalan yayıncı,
tiyatronun en görkemli döneminde ünlü oyuncularla sahneyi paylaşan aktör, dünya
klasiklerinden günümüzün öncü yazarlarına birçok yapıtı Türkçeye kazandıran
çevirmen, sevilen şarkıların söz yazarı, edebiyatı çocuklara sevdiren çağdaş
masalcı, antolojileri ile okurun ufkunu genişleten araştırmacı, kimi televizyon
dizilerinin gizli oyuncusu...
Sigara ve at yarışlarının karasevdalısı...
Hangi Ülkü Tamer’den söz etmek gerek?
Sahi, içinde kaç Ülkü Tamer var Ülkü abi?
“Su toprağa karışırsa ekin olur, ekmek olur. Kan küle karışırsa
ne olur?”
Ülkü Tamer, “Şiir bu sorunun cevabını arar boyuna”
diyerek karşılık düşer ve ekler:
“Şiir ateşin habercisidir
Yangının kundakçısı
Yanardağın üstündeki kuştur şiir.”
Ama Ülkü Tamer’in şiirlerinde ne kan kokusu
duyumsanır, ne de kül tortusu. Terzilerin, dülgerlerin, uzun yol sürücülerinin,
kaçakçıların, tilkilerin, kirpilerin, sansarların, kuşların, özellikle de serçelerin
şairidir. Nokta ile virgülün, ikindilerin, yumuşak g’nin, yaz yurdunun,
yolculukların, sıragöllerin, koruların bir de...
Ülkü Tamer, toplu şiirleri “Yanardağın Üstündeki
Kuş”tan tam yirmi yıl sonra yeni yazdıkları ile okur karşısında: Bir Adın
Yolculuktu (Islık Yayınları).
Adı üzerinde, “Bir Adın
Yolculuktu”ta
Tamer, aşk üzre, sevda, vefa, günlük izlenimler ve günler üzre bir yolculuğa
çağırıyor okurunu.
Çağdaş şiirin bütün olanaklarını kullanırken, halk
şiirine yeni biçimler, söyleyiş özellikleri kazandırıyor.
Bütün yaratılarında olduğu gibi, bu kitabında da
imgenin kapılarını aralayan, bunu yaparken de yapmacık çocuksuluğu dışlayıp
çocuk duyarlığını öne alan bir kimlikle var kılıyor şiirini. Çocuk duyarlığına
yaslanmanın bir göstergesi de, şiirinde soyutlamaya giderken dilin yalınlığını
göz ardı etmeden, anlaşılırlığın sınırları içinde dolaşması...
Tamer’in şiirini bütünleyen imgeler olağandışıdır,
olağanüstü değil. Bu olağandışılığı süsleyen ise yalın ve anlaşılır bir sözcük
kümesidir.
İşte Tamer’in şiirini anlamada bir anahtar daha: Şiiri
biçimsel olarak birçok deneylerden geçse de, düzyazısal örneklerden halk şiirinin
manilerine kadar birçok biçimleri denese de Tamer’in şiiri kendine özgü bir
sesin yankısında oluşturuyor bütünlüğünü. O sesin derinliğinde, söyleyişin
dehlizinde buluyor varlık nedenini.
Yüksek sesli bir şiir değildir bu. Bu sesin içinde
toplumcu temalar da ağırlıklarını korumaktadır.
Adı unutulmayası eleştirmen Memet Fuat
yaşasaydı, yılın en başarılı şiir kitaplarından biri olarak nitelerdi “Bir Adın
Yolculuk”u…
05 HAZİRAN
2014, BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder