20 Nisan 2017 Perşembe

SPİKER SINAVI

Halil Soyuer anılarını ballandırdığı “Şair Dostlarım”da (Türk Edebiyat Vakfı), konuşma özürlü, onun deyişi ile “kekeme” iki şairin spiker sınavına nasıl girdiklerini anlatmaktadır,
Yıl 1960, aylardan temmuzdur.
Ümit Yaşar Oğuzcan, bir kitabının baskı işi için İstanbul’a gelmiştir.
Özdemir Asaf, ilk eşi Sabahat Selma Tezakın'ın ailesinden kalan mirastan payına düşen ile Cağaloğlu'nda Molla Fenari Sokak'ta bir matbaa kurmuştur.
Burada “Yuvarlak Masa Yayınları” adı altında kendi kitaplarını da basmaktadır.
Ümit Yaşar bir öğleden sonra Cağaloğlu’nda Özdemir Asaf’a uğrar.
Akşama Beyoğlu’nda Fitaş sineması içindeki bir birahanede buluşmak üzere anlaşırlar.
Akşam olur, kararlaştırılan saatte Ümit Yaşar o birahaneye gider.
Özdemir Asaf, birahanede o yıllarda “Cumhuriyet” gazetesinde çalışan gazeteci Özer Öztep ile oturmaktadır.
Bira faslı başlar.
Gecenin bir vaktinde başlarının üstündeki radyodan (O zamanlar televizyonlar nerede?) bir haber duyarlar.
Haberde İstanbul radyosuna erkek spiker alınacağı bildirilmektedir.
İki şair ve bir gazeteci o an spiker olmak için açılan sınava girmeyi kararlaştırırlar.
Ertesi gün saat 10.00’da dilekçeleriyle Elmadağ’daki Radyoevi’nin önünde buluşmak için sözleşirler.
Fakat üçü de kekemedir.
Özdemir Asaf, (R) harfini söyleyemez.
Örneğin “yavrum” derken “yavyum” demektedir.
(Özdemir Asaf’ın konuşmasıyla ilgili bir anekdotu da yazının düzenini bozmadan buraya sıkıştıralım.
Nüfus sayımı yapılmaktadır.
İlgili memurlar Özdemir Asaf’ların evine gelir.
Asaf’a soyadını sorduklarında, (asıl soyadı Arun’dur) ikinci eşi Yıldız Moran’a dönecek, “Hanım benim soyadım nedir?” diyecektir.)
Üç ahbap sabah Radyoevi önünde buluşurlar.
27 Mayıs olmuştur ve Radyoevi’nde askeri komutanlık vardır.
Komutanı görmek isterler.
Kapıdaki astsubay bunların yanına bir asker vererek komutana gönderecektir.
Komutan da Radyoevi Müdürü Salih Beye havale eder.
Salih Beyin yanına giderler.
Salih Bey dilekçelerini okuyunca bir şey demez ve kalkar odasından çıkar.
Biraz sonra odaya, o tarihte Radyoevi müdür yardımcısı olan şair Baki Süha Ediboğlu girecektir.
Üçünü de yakından tanımaktadır.
Başlar kahkahayla gülmeye.
“Yahu arkadaşlar” diyecektir, “siz bir kere üçünüz de kekemesiniz. Nasıl olacak bu iş? Spikerlik sınavına nasıl gireceksiniz?”
Ümit Yaşar hemen sözü alır:
“Baki Bey, radyodaki ilanınızda yayımlanan şartlar içinde kekeme olanlar sınava giremez diye bir kayıt yok.”
Sonraları sınav işi sorulduğun da üçü de “Askeri idarede adamımız yoktu, o nedenle bizi kabul etmediler” diyecektir.

20 NİSAN 2017, BirGün


Hiç yorum yok: