Yazarlar, şairler arasında bugün böyle bir yaşam
biçimi var mıdır? Bir kahvede, bir pastanede, meyhanede buluşmak; dergiler,
kitaplar üzerine tasarılar kurmak; şiirler, hikâyeler okumak…
1950’li yıllardır.
Diyelim Behçet Necatigil’in yeni bitirdiği bir şiiri
Fahir Onger beğenmişse, Oktay Akbal “Olmamış” diyerek karşı duracak; Salâh
Birsel nükte yapmak için dudak kıvıracaktır.
Ve ardından bütün gece, tartışmalarla geç saatlere
kadar sürecektir.
Salâh Birsel, “Hayıfname” başlıklı yazısında o
günlerin mekânlarından “Elit Kahvesi”ni anlatır. (Yeni Ortam, 07 Aralık 1973)
Tarih 11 Şubat 1953, çarşamba günü, saat 17.00 suları…
Behçet Necatigil “Elit”e “Hayıfname” adında bir gazel
yazmak için gelmiştir.
Salâh Beye göre Behçet Hoca’yı bu şiiri yazmaya iten
neden Yeditepe Yayınları arasında çıkan “Evler” adlı şiir kitabı dolayısıyla
Fethi Karakaş’ın 09 Şubat 1953 Pazartesi günü Beşiktaş’taki evinde Necatigil’in
şiirlerinden oluşan bir “Resimli Şiirler” sergisi açmasıdır.
Karakaş, Beşiktaş Ihlamurdere Caddesindeki evine
“Küçük Galeri” adını takmıştır. Pazar günleri dışında her gün açık kalacak
galeride Necatigil, saat 16.00-19.00 arasında kitaplarını imzalayacaktır.
Fakat büyük umutlarla tezgâhlanan sergi, beklenen
ilgili toplayamayacaktır.
Behçet Hoca, daha sonra bir yazısında da “Resimli
Şiirler” ilgili şu yorumu yapacaktır:
“Umduğu sayıya erişen sanatkârlar, gayet azdır. Sonra
serginin oldukça ücra bir semtte, bir hayli içerlek yerde olduğunu unutmayalım.
Gündüz işinden yorgun çıkan bir meraklı, eğer gelmek ister de bu arzusunu
gerçekleştirmeye vakit bulamazsa gelmiş demektir. Biz hiç değilse böyle uzak,
fakat yakın alâkalar bekliyoruz.”
Necatigil’in kızı Ayşe Sarısayın da babasını anlattığı
“Çok Şey Yarım Hâlâ” başlıklı kitabında sergi için şu notu düşecektir:
“Resimli Şiirler, babamın Fethi Karakaş’ın
gravürleriyle renklenmiş kendi el yazısı şiirlerinden birkaçı evimizin
duvarlarını süsledi yıllar boyu.”
Bu yazılanları hafızanızın kilerinin bir serin
köşesinde tutun, tereyağlı ekmeğinizin üzerine süreceğiniz reçelin tadı
aromasını şimdi damaklarınıza bırakacaktır.
“Evler” kitabını yayımlayan Yeditepe’nin sahibi
Hüsamettin Bozok, Behçet Hoca’ya telif ücreti olarak 100 lira vereceğini
söylemesine rağmen, bunun 50 lirasını vermiştir.
Telif konusunda Oktay Akbal da sıkıntının kelepçesini
bileklerinde hissetmektedir.
Çünkü “Bizans Definesi” başlıklı hikâye kitabını
Yeditepe’ye verdikten sonra yeni bir yayınevi arayışı içindedir artık.
Akbal’ın bu durumu haliyle Necatigil’i de
etkilemiştir.
Ve Behçet Hoca eline kalemi alacak, aruz vezniyle şu
gazeli yazacaktır:
“Karakaş sergiyi açtı iyi hoş bunca ümîd
Kumru âsâ düşünür müşteri bekler şimdi
Ah kim geçmişe mâl oldu, Güzincik, dertli Salâh
Gönlün eğlendirecek gösteri bekler şimdi
Genc-i Rûm’un dibine ekti darı Hüssam dost
Oktay Akbal hava aldı neyi bekler şimdi
Her kitap başka yayında çıka ister Akbal
Bir modern ultra câzip seri bekler şimdi
Behçet evvelce atarken Kapalıçarşı'da tur
Oldu bir hâtuna kul Evler'i bekler şimdi
Elli Türkî lira verdi Bozok aldı parayı
Daha 50 alacak yılları bekler şimdi.”
Peki Necatigil, daha sonra Hüsamettin Bozok’tan geri
kalan 50 lira telif ücretini aldı mı?
Ben de merak ediyorum.
*
ELİT KAHVESİ
Asmalımescit’te idi. 1940'larda açılmış... Küçücük bir mekân. Sait Faik, Avni
Arbaş, Agop Arad, Mümtaz Yener. Ferruh Başağa, Necati Cumalı, Orhan Veli, Fahir
Onger, Behçet Necatigil, Naim Tiralı, Oktay Akbal müdavimleri arasındadır. Çay
20 kuruştur. Bezikte kazanan 30 kuruşa kıyarsa, Madam Braun'un Elit'in özelliği
olarak sunduğu "kapuçino"yu da içebilir. Elit'e gelenlerin en
kültürlüsü ise Cemil Meriç'tir. Çok okumaktan gözleri gücünü yitirmiştir.
Masanın üzerine sandalye koyar, ampule 30 santim uzaklıktan okurmuş kitaplarını…
06 NİSAN 2017, BirGün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder