Edebiyat tarihimize yeni bir madde daha eklendi: Bir şair, ünlü öykücü
Sait Faik’i tokatlamış...
“Kim mi?
Ahmed Arif!
Nereden mi biliyoruz bunu?
Kendi sözlerinden!”
“Evrensel Kültür”
dergisinde (Şubat 2015, sayı: 278) Mehmet Ergün, Ahmed Arif’in
Leylâ Erbil’e yazdığı mektuplardan yola çıkarak şairin, “kendisinden
en az yirmi yıl büyük ünlü bir öykücü”yü tokatladığını kanıtlamaya çalışıyor.
Ahmed Arif, üstelik
“yetinmiyor, bir de marifetmiş gibi ballandıra ballandıra anlatıyor bunu.”
Ergün’ün gerekçesi de Ahmed Arif’in 22 Mayıs 1954’te Erbil’e yazdığı mektubun şu satırlarında:
“...Ben Sait’i sevdim (...) Ve ben onu on yıllık bir acayip merhabalar ve
gecelerden sonra tokatladım. Haydar’a söyledim, şimdi de söylüyorum, pişman
değilim.”
Ahmed Arif 1927 doğumlu. 1951 TKP Tevkifatında 1952’de tutuklanıyor ve iki yıl sonra, yani
1954’te hapisten çıkıyor. 1954’te Erbil’le de mektuplaşmaları sürmekte...
Şimdi 27 yaşında bir delikanlı düşünün, hapisten çıkmış, onca acılar
yaşamış, işkencelere uğramış...
Üstelik de şair ve çok güzel bir kadını deli gibi sevmekte...
Sevgisini, sevdasını abartmayıp da ne yapacak?
Fakat Ergün’ün amacı başka...
Bunu da yazının sonunda dile getiriyor:
“Ahmed Arif’in ‘kişisel tarihi’ne ilişkin olarak verdiği bilgiler,
giderilmeleri ayrı bir yazıyı gerektirecek ölçüde çelişkili. İlk şirinin ne
zaman ve nerede yayımlandığı gibi salt belleğe yaslanan konularda değil, doğum
tarihi, hangi zaman aralığında askerlik yaptığı, tutuklulukları ve tutukluluk
süresi, sürgünlüğünün başlama ve bitme tarihleri... gibi temel konularda da
çelişkiler var.”
Biraz daha irdeleseniz, sanırım Ahmed Arif adında bir şair bu topraklarda
yaşamamış bile olabilir.
Söz “tokat”tan açıldı, bir tokat hikâyesi de ben anlatayım.
Kemal Özer’in yalancısıyım, o anlatmıştı.
50’li yılların sonlarında, 27 Mayıs öncesi bir grup 50 Kuşağı şair ve
yazarı, (Hilmi Yavuz, Demir Özlü, Konur Ertop, Edip Cansever, Kemal Özer, Adnan
Özyalçıner, Asım Bezirci) Altıyol’dan Kadıköy iskelesine doğru yürümektedir.
Akşam, karanlık çökmek üzeredir.
Kimileri bir tartışmanın
içindedir.
Bir ara Asım Bezirci, havada
yaylanarak Cansever’in
suratına bir Osmanlı tokadı aşkeder.
Kemal abi, sonrasını şöyle anlatacaktı:
“Akşam karanlığında Edip’in gözlerinin içinden bir yıldız kümesinin
ışıklar saçarak fırladığını gördüm.”
HAFTAYA: Sait Faik kimi tokatladı?
26 ŞUBAT 2015, BirGün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder