17 Şubat 2015 Salı

SAATSİZ KENTLER

Bir kentin uygarlığının ölçüsü, meydanları ile o meydanları süsleyen saat kuleleri değil mi?
Bakın, İstanbul’un çok değil, elli yıl öncesinin fotoğraflarına ya da daha yakın zamanda çekilmiş siyah-beyaz sinema filmlerine. Ne kadar çok meydan ve saatleri vardı.
Üniversiteli yıllarımın başlangıcında özlem giderdiğimiz Kadıköy iskele meydanındaki saat ne oldu?
Ya yine o yıllarda İstanbul’un başkenti tabir edilen Sirkeci meydanındaki?
İstanbul’un meydanlarını ve o meydanların gerdanlığı saatleri sıralamaya kalksam, sanırım bu sütun yetmez.
Batılı bir yurttaş ile Doğulu ara­sındaki fark da buradan gelmekte.
Batılı zamandan çalarak yaşamanın yolunu aramakta...
Doğulu ise zamanı çalarak...
İstanbul, saate yüz vermiyor da sanki Anadolu kentleri “saat” bakımından çok mu zengin?
Evet, bir zamanlar çok zengin olduğu söylenebilirdi.
Hâlâ hatırımdadır.
Yıllar önce, Beyaz Kehribar şiirimi yazmak için  Erzuruma gittiğimde, Yenikapı’da bir medrese avlusunda “güneş saati”ni gördüğümde ne kadar şaşırmıştım.
Daha pillerin, digital düzeneklerin icat edilmediği bir dönemde atalarımız, medrese mescidinin minaresine bir demir çubuk raptetmişler.
Güneş minarenin aynasına vurdukça, demirin gölgesi saatin kadranına düşüyor.
Medrese öğrencileri ve hocalar da bu gölgeye bakarak gereğinde namaz vaktini ya da yemeğin ne zaman yeneceğini öğreniyorlar.
O “güneş saati” günün kullanılmasının bir kılavuzu...
Demek, onlar günümüzden yıllar önce, zamandan çalarak yaşamanın çakıl yollarına hayatın neşesini döşeyivermişler.
Bugün herkesin kolunda binbir çeşit ve marka saat olması, kentlerimizde meydan saatlerine bakmamamızın bir gerekçesi sayılabilir mi?
Evet, meydan saatleri kentlerin süsüdür.
Ve günümüzde saat kullanımının bunca yaygınlaşması meydan saatlerini gözden çıkarmamıza bir neden teşkil etmeyebilir.
Yani, meydan saatleri, Erzurum’daki “güneş saati” gibi bir işlev yüklenmek zorunda da değiller.
Batıda da hiç kimse günlük işlerini yaşadıklan kentlerin meydanlarında yer alan saatlere göre ayarlamıyor elbette.
Meydan saatlerinin asıl önemi, o kişi ve toplumların “zaman”a verdikleri değerden kaynaklanıyor.
Biz, toplum olarak “zaman”a değer veriyor muyuz ki, onun simgesi olan “saat” i de değerli bir nesne olarak algılayabilelim.

12 ŞUBAT 2015, BirGün


Hiç yorum yok: