13 Mart 2014 Perşembe

CAHİT SITKI'NIN KAYIP ŞİİRİ...

Kimi şiirler vardır, ya bir peçeteye, ya bir sigara paketinin arkasına yazılmıştır.
Bu yüzden de unutulur giderler.
Şimdinin "uçlu" sigaralarının daha dudaklarımıza misafir olmadığı günlerde "eski" vali ve milletvekilleri, "sevgili" halklarının dertlerini "Yenice" marka sigara paketlerinin arka yüzlerine yazardı.
Ben de nice şiirimi kavuniçi renkli o güzelim içimli "Yeni Harman" paketinin iç yüzüne yazmışımdır.
Cahit Sıtkı Tarancı da bir peçete ya da sigara paketinin arka yüzüne mi yazmış, bir şiiri var ki, kayboluşun dehlizinde yol alırken Salâh Birsel tarafından gün yüzüne çıkarılmıştır.
Birsel, Ankara'da İş Bankası'nda çalışırken 1941 yılında İstanbul Bahçekapı şubesine naklini yaptırır.
Daha sonra Beyoğlu'nda bir pansiyona yerleşir.
Bir akşam, bakar Petrograt nam kahvenin kaldırıma nazır masalarından birinde Cahit Sıtkı Tarancı oturmakta...
Artık çayın mı, kahvenin mi kardeşliğinde başlarlar koyu bir sohbete...
Tarancı, söz arasında "Salâh, senin güzel şiirlerin var" der.
O günlerde, yıl 1938 olmalı, Birsel'in Servetifünun dergisinde "İflas" başlıklı bir şiiri çıkmıştır.
Tarancı, bu şiiri kastetmektedir herhalde...
"Nasıldı o şiir?" diye sorar ve Birsel'den okumasını ister.
Birsel, şiiri okur:

“Benim suyumu kaynat
Benim elbiselerimi yut
Beni bu gece tanı
Beni bu gece unut

Ya adımı duvara
Ya derimi çarmıha
Evlerimize mevlut
Sana bana fatiha

II
Benim dönüşümü kolla
Uzaktan esvaplarımı
Sana her şeyimi söylerim
Çıkarsam ayakkaplarımı”

Övgünün incilerini dizme sırası Birsel'e gelmiştir.
"Senin de" der, "Varlık dergisinde 'Bir de Baktım ki Ölmüşüm" başlıklı bir şiirin var. Oldukça güzel bir şiir..."
Tarancı, "Nasıl" diye hayrete düşer.
Çünkü, bu şiirini unutmuştur.
Varlık  ise o sıralar pek satmadığı için her yerde bulunabilen bir dergi değildir.
Ve Birsel, ezberinden o şiiri okuyarak Tarancı'ya "yeniden" yazdırır.
“Bir de Baktım ki Ölmüşüm” şiiri de daha sonra Tarancı'nın o ünlü "Otuz Beş Yaş" başlıklı kitabında yer alacaktır:

“Bir de baktım ki ölmüşüm!
Dünya sönmüş başucumda;
Bir türlü gözümden gitmez.

Ne gurbetlere düşmüşüm!
İsterdim ki avucumda!
Kimse halim sual etmez.

Sorma nelerden olmuşum.
Nelere etmişim veda,
Böceklere gücüm yetmez.”

13 MART 2014, BİRGÜN


Hiç yorum yok: