13 Ocak 2012 Cuma

BUGÜNÜN “MARKO PAŞA”LARI…

Dört sayfalık, halk için haftalık siyasi mizah gazetesi. Adı: Marko Paşa. 25 Kasım 1946 Pazartesi günü yayın hayatına başlar.
Yazarları Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve çizgileriyşle Mustafa Mim Uykusuz’dur.
Gazete, toplumcu ve gerçekçi halk mizahıyla güldürürken düşünceye de önem verir. O dönemlerde adeta ana muhalefet gibi etki yaratan gazetenin yazarlarına karşı birçok dava açılır, kimi sayılar toplatılır ve hatta adındaki “Paşa” kelimesinden dolayı zamanın Milli Şefi İsmet (İnönü) Paşa ile alay ediyor diye kapatılır. Bu tür olaylar nedeniyle “Toplatılmadığı zamanlar çıkar” ya da “Yazarları hapishanede olmadığı zamanlar çıkar” gibi ibarelerle bile yayınlanır.
O dönemlerde en çok satan gazetelerin tirajları 50 bin sınırındayken o 60-70 bin okuyucuya ulaşabilmiştir.
Markopaşa kapatılınca sırasıyla; Merhumpaşa, Malumpaşa, Yedi-Sekiz Hasan Paşa, Hür Marko Paşa, Bizim Paşa, Ali Baba ve Kırk Haremiler adları altında yeniden gün yüzüne çıkar.
Bugün neleri tartışıyoruz?
Tesettür mü?
İşte Mim Uykusuz'un karikatürü: Güliver ve iki cüce. Karikatürde Falih Rıfkı ve Nihat Erim, “Hürriyet Heykeli”ne birinin elinde Ulus gazetesi, şal çekmekte... Karikatürün altında da şu ibare yer almakta: “Yeni tesettür modası icad eden Falih Rıfkı ve Nihat Erim'in Hürriyet Heykeli’ne şal çektiklerinin resmidir.”
Yıllardır kanayan bir yara misali duran Basın Yasası mı?
Marko Paşa’da “Şakalar” köşesinden bir bölüm:
“Marko Paşa nam bir ceride çıkarmış... Bir fıkracık istediler Abdi âcizden. Evvel Allah sonra Matbuat kanununa sığındım. Ne olur ne olmaz? Dostlar, komşular ve hanem halkı! Şişede durduğu gibi durmaz kâfir; cepte durduğu gibi durmaz kalem. Helal edin hakkınızı, saye-i kanunu matbuatta fıkra yazmağa gidiyorum.”
Bedelli askerlik mi?
66 yıl öncesinin Marko Paşa’sından okuyalım:
“İki hafta evvel bugün, bir buçuk sene askerlik karşılığı üç bin lira olmak üzere askerlik bedeli çıktı. İki hafta evvel bugünden bir gün sonra bedel iki bine indi. İki hafta evvel bugünden üç gün sonra altı ay askerlik karşılığı olmak üzere bedel 250 liraya indi. İki hafta evvel bugünden dört gün sonra bedel kalktı.”
Ve memurlar için sevindirici bir haber: Başlığı “Memurlar refaha kavuştu.”
“Ankara - (Hususi muhabirimiz telepati ile bildiriyor.) Memurların işten çıkarılacağına dair bazı gazetelerde asılsız haberler neşredildi. Burada malûmatına müracaat ettiğim bazı selahiyetli zevat bu hususta şunları söylemiştir:
- Bu haberler asılsız, balondur ve muhalifler tarafından uçurulmuştur. İşin aslı şudur ki memurlar terfih edilecektir. Bunun için de incelemeye başlayacak olan komisyon âzalarının incelenmesine başlanacaktır. Memurların maaşlarına yüzde yüz zam yapılacak ve ancak bu maksat için de yüzde yüz nispetinde memurlar dairelerden kapı dışarı edilecektir.”
***
İki gün önce 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü idi. Elli yıl önce “bayram olarak kutlanıyordu, “matbuat kanunu” gereği o da “gün”e çevrildi.
BirGün, salı günü “Tutuklu Gazete” ekiyle birlikte yayınlandı. Yazarı-çizeri ile elli küsur tutuklu gazeteci, elli küsur “Marko Paşa”…
Tirajını mı soruyorsunuz?
Sanırım 66 yıl öncesi “Marko Paşa”sının ancak onda biri kadar.
Ne yapacaksınız, böyle özgür bir topluma da ancak böyle bir özgür basın...

İNADINA ŞİİR

Gidiyorsun, adresini bırakmadan
ayrılığın izini; hatıranda sevdam ile
anıların da gidiyor, bırakmadan
yaşadıklarımızın izini ve adresini

Git, bırakmasan da adresini
anılarım bulur ayrılığının izini

Susuz bırakmam çiçeklerini

12 OCAK 2012, BİRGÜN

Hiç yorum yok: