Burhan Arpad, ki yaşamı Babıâli’de
geçmiştir, Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazısında, (13.01.1981) o tarihten
yarım yüzyıl önceki Babıâli yokuşunun fotografisini çıkarmaktadır.
Arpad’a göre Cumhuriyet başlangıç
yıllarının Babıâli kitapçılarından günümüze kadar kalabilmiş iki firma ve iki satış
dükkânı vardır. Remzi Kitabevi ve ufak bir isim değişikliğiyle İnkılâp Kitabevi…
1920-30 arası “Babıâli kitapçıları”,
yokuşun en altında Büyük Postane'den kıvrılan köşe başında Hüseyin Beyin İkbal
Kütüphanesi’yle başlıyor.
Yokuşun sağında o günlerin kitapçılarını
şöyle sıralanmaktadır: İkbal, İnkılâp, Çığır, Semih Lütfü, Tefeyyüz, Kanaat,
Gayret, Ahmet Halit (önceleri Sûdi Kütüphanesi), Resimli Mecmua satış yeri
(Sonraları Yedigün,) daha sonra Avni İnsel, Cumhuriyet, Remzi, Arif Bolat.
Yokuşun karşı kaldırımı aşağıda
Milliyet gazetesi ve matbaası (sonraları Tan) ile başlıyor. Daha sonra o
yapının altında Üniversite kitabevi açılacaktır.
Köşede Meserret oteli ve
kıraathanesini biraz geçince Yeni Şark Kitabevi, daha sonra Cihan Kitabevi,
onun yanında da Hilmi Kitabevi vardır.
Yine o sırada kısa bir süre çalışmış
olan Ölmez Eserler Yayınevi, Türk kitapçılığında editörlük ve kitap
satıcılığının ileri bir anlayışla ilk uygulandığı yerdir. Şimdi büyük bir iş
hanı yükselen o günlerin tek katlı hanında küçücük bir oda, Yaşar Nabi Nayır’ın
Varlık Yayınları için ilk adımın atıldığı yer olacaktır.
İkinci savaş yıllarında, Babıâli yokuşunda
kitabevinden ayrı çalışan ilk yayınevleri görülmeye başlar. Varlık, Yüksel
(Hamdi Varoğlu - Ö. Rıza Doğrul), Arpad, Nebioğlu, Batı (N. Z. Ekeren), Türkiye
(Tahsin Demiray) ilk akla gelen ve bugün çoğu kapanmış olan yayınevleridir.
Yokuş’ta yer kalmadığı için dar ve
dik Cağaloğlu yokuşunda küçük dükkânlar açılır ve hepsi de kitap basmaya
başlamıştır. ABC, Yokuş, Marmara kitabevleri bunların başlıcalarıdır.
Tam köşe ağzında Naci Kasım ve kızlarının
yönettiği Maarif Kitabevi bulunmaktadır.
İyi hikâyeci Adnan Özyalçıner’e göre
“Babıâli bir bütündür”. Babıâli, Özyalçıner’in İstanbul Erkek Lisesi’nde
öğrenciliğe başladığı yıl olan 1950’den 1955’lere, Cumhuriyet’te gazeteciliğe
başladığı 1959’dan 1980’lere ve daha da sonralarına kadar yolu olacaktır. (Yok
Olan İstanbul, Evrensel)
Özyalçıner’in Babıâli’de gözüne
çarpan ilk kitapçı yokuşun hemen başındaki Semih Lütfi Kitabevi’dir. Suhulet
Kütübhanesi ve matbaasının sahibi Leon Lütfi’dir. Sonradan Semih Lütfi adını
alarak bu kitabevini açan Semih Bey 1940’lı yıllarda ölünce, dükkân karısı olan
Ermeni Aznif Hanım’a kalacaktır.
Semih Lütfi’nin biraz üstünde Kanaat
Kitabevi vardır. 1898’de Musevi İlyas Bayar’ın açtığı bu kitabevini oğlu Aslan
Bayar yönetiyordur.
Kanaat Kitabevi’nin kaldırımından
karşı kaldırıma bakıldığında Lütfi Erişçi’nin Üniversite Kitabevi’ni
görülmektedir.
Hemen bitişiğinde üstü otel olan
Meserret Kıraathanesi’dir. Karşı köşesi Tan Matbaası’dır. Kanaat Kitabevi’nin
yanındaki küçük, dar dükkân Net Kitabevi’dir.
Net’in hemen yanında geniş
vitriniyle Ahmet Halit Kitabevi vardır.
Ahmet Halit Kitabevi’nin dükkânını daha
sonra Ece Ajandası’nı yayımlayan Afitap Kitabevi alacaktır.
Bu dükkânın bitişiğinde daha küçük
bir kitapçı İnsel Kitabevi’dir.
Ara yerde Vakit Yurdu vardır.
Bitişiği Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları’nın satıldığı dükkândır.
Milli Eğitim’in az üstünde İnkılâp
Kitabevi’dır.
İnkılâp’ın iki dükkân ötesinde eski
bir yayınevi olan Remzi Kitabevi bulunmaktaydı.
Arif Bolat Kitabevi geniş oylumuyla Cağaloğlu
Yokuşu’nun başındadır. Onun yerini daha sonra Dergâh Kitabevi alacaktır.
Ankara Caddesi’nin karşı
kaldırımında küçük bir dükkânda İbrahim Hilmi Çığıraçan’ın kurduğu Hilmi
Kitabevi bulunurdu.
Hilmi Kitabevi’nin az yukarısında
Ramazan Arkın’ın kurduğu Arkın Kitabevi vardır.
Cağaloğlu yokuşunda küçük bir handa
Yaşar Nabi Nayır’ın Varlık Yayınevi yer almaktadır.
Hanın altındaki geniş dükkân Maarif
Kitaphanesi’dir.
Son sözü yine Adnan Özyalçınar
söylesin:
Babıâli artık tenhalaşmıştır.
Kitapçıların yerini boy boy kırtasiyeciler almıştır. Onlar da bir zamanların vitrinler
de sıra sıra boy gösteren Shafers, Parker, Pelikan, Monblance dolmakalemlerinin
yerine plastik tükenmez kalemler satıyorlardır
.
12 EKİM 2017, BirGün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder