İzmir FOLKART Gallery’de açılan “Türk Resminin Köşe
Taşları” sergisinde geçmişi 150 yıla dayanan, Şeker Ahmet Paşa’dan Zekai
Ormancı’ya Türk resminin tarihini okumak mümkün.
Sergi ayrıca ressamların yapıtları eşliğinde Türk
resim tarihine bir yolculuğu da işaretliyor.
Bir başka deyişle sergi klasik, modern, postmodern
gibi resim akımlarının buluşma noktasını oluşturmakta…
Evrim Altuğ, geçenlerde yitirdiğimiz resim eleştirmeni
Kaya Özsezgin anısına adadığı “Burası Türkiye Tuvalleri, Şimdi Renkleri
Veriyoruz” başlıklı kapsamlı yazısında, Türk resminin geçirdiği merhaleleri
saptarken şu tespitte bulunuyor:
“Sergiye sanat ve tarihsel bir bakışla yaklaşacak
olursak, etkinlik Akademik resimden Osman Hamdi kuşağına, romantizmden
Çallı/1914 kuşağına, izlenimcilikten müstakiller grubuna, konstrüktivist
imzalardan yeniler grubuna, halk sanatı üyeleri, figüratif fırçalarına ve yeni
dışavurumcu, postmodern tavır gözeten sanatçılara uzanan bir değişkenlik
yansıtıyor. Serginin meziyetlerinden biri, bol sayfalı politik, mimari, estetik
ve sosyolojik tarih kitabının yaprakları arasına konulmuş birer eski çiçek
misali çalışmaların, artık aramızda olmayan sanatçılara ‘kaldığımız-olduğumuz
yeri’ unutturmamak üzere biçtiği, o kadirşinas ‘ayraçlık’ hali.”
Sergide
kataloğunda yer alan ressamların hayat hikâyelerini ben yazdığım için yakından
biliyorum, Bedia Güleryüz, Ahmet Bedri gibi bugün resimleriyle var olan, fakat
yaşamları hakkında yeterli bilgi bulunmayan ressamların hatırlanması ise bir
vefa örneği…
Ayrıca bu önemli projeyi hayata geçiren Fahri Özdemir
ile küratör İlkay S. Deniz’i de kutlamak gerek.
Bu önemli sergiyi görebilmek için ay sonuna kadar
vaktiniz var.
Aşağıda “tadımlık” olarak birkaç ressamın anıları da
rehberiniz olabilir.
*
Ressam Elif Naci ile Peyami Safa, Vefa Lisesi’den
arkadaştırlar. Lisenin resim öğretmeni Şevket Dağ, edebiyat öğretmeni ise
İbrahim Necmi Dilmen’dir.
Peyami Safa, güzel resim yapar ve Şevket Dağ’dan hep
on alır, Elif Naci ise altı… İbrahim Necmi ise Elif Naci’ye on verir, Peyami
Safa’ya da altı…
Elif Naci, liseden sonra Güzel Sanatlar Akademisi’ni
bitirecek, bu arada ressam İbrahim Çallı ile birçok gün ve gece içki masasını
paylaşacaktır. Hatta içkide hocası Çallı’dan aşağı da kalmayacaktır.
Bir gün dostları, “Elif Naci’nin Çallı’nın öğrencisi
olduğu belli, maşallah iyi içiyor” deyince Çallı şöyle diyecektir: “Vallahi ben
ona resim yapmasını öğrettim, o rakı içmesini öğrenmiş, ne yapayım!”
*
Cihat Burak ile Fikret Otyam, Kadıköy’de bir meyhanede
içerler.
Burak, içkiyi biraz fazla kaçırmıştır. Otyam, bir
taksiyle evine götürmek ister. Burak, bir süre sonra Otyam’a şöyle diyecektir:
“Siz kimsiniz, ne işiniz var benim yanımda; şoför bey
indirin bu adamı!”
Otyam şaşkına dönmüştür, “Cihat abi, ben Fikret Otyam”
derse de Burak’ı inandıramaz.
Durmadan, “Tanımıyorum sizi efendim, ininin lütfen
efendim!” demektedir. Şoför, ne yapacağını şaşırmıştır.
İnersin, inmezsin tartışmasıyla güç bela evine
bırakırlar Cihat Burak’ı…
*
Rıfat Ilgaz da 1953 yılında yayımlanan “Devam”da yer
alan sekiz bölümlük “Mangal” şiirinde Nuri İyem’le bir macerasını anlatır.
Recep Usta’nın Rumeli yapısı bir mangalı vardır. Nuri
İyem’in anası yakar mangalı... Mangal “kış gecelerinde tandır, yaz günlerinde
ocak”tır.
Bir gün ana hasta olur, ama ilaç parası nerede? Nuri
İyem de bir “mangal” resmi yapmıştır. Reçeteler ellerinde kalınca resmi pazara
götürürler. Satamazlar, çünkü “mangal”ın resmi değil kendisi para etmektedir...
Ve mangal bakır fiyatına gidecektir.
*
D Grubu’nun dördüncü sergisi Saray Sineması yanındaki
Galatasaraylılar Kulübü’nde açılır. Sergiye girmek için büyükçe bir apartman
kapısı vardır. Bu kapının camları üzerine sergi kataloglarından bir kaç tanesi
yapıştırılır.
Bir süre sonra sergiye katılan bazı ressamlar
apartmanın kapıcısı tarafından aranacaktır: “Bu kapının üzerindeki resimleri
derhal kaldırın!”
Ressamların şaşkınlığını görünce ekleyecektir: “Burada
aile oturuyor.”
Apartmanda oturanların ahlakını bozacağından korkulan
şey, D Grubu’nun minnacık kataloğundaki yine minnacık bir çıplak resimdir.
Ve resim kaldırılır.
Ama o sırada apartmanın kapısı üzerinde iki insan
büyüklüğünde, Amerikalı bir şehvet yıldızının çıplak baldırları sallanmaktadır.
18 MAYIS 2017, BirGün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder