20 Mayıs 2017 Cumartesi

RESMİN 150 YILLIK TARİHİ

İzmir FOLKART Gallery’de açılan “Türk Resminin Köşe Taşları” sergisinde geçmişi 150 yıla dayanan, Şeker Ahmet Paşa’dan Zekai Ormancı’ya Türk resminin tarihini okumak mümkün.
Sergi ayrıca ressamların yapıtları eşliğinde Türk resim tarihine bir yolculuğu da işaretliyor.
Bir başka deyişle sergi klasik, modern, postmodern gibi resim akımlarının buluşma noktasını oluşturmakta…
Evrim Altuğ, geçenlerde yitirdiğimiz resim eleştirmeni Kaya Özsezgin anısına adadığı “Burası Türkiye Tuvalleri, Şimdi Renkleri Veriyoruz” başlıklı kapsamlı yazısında, Türk resminin geçirdiği merhaleleri saptarken şu tespitte bulunuyor:
“Sergiye sanat ve tarihsel bir bakışla yaklaşacak olursak, etkinlik Akademik resimden Osman Hamdi kuşağına, romantizmden Çallı/1914 kuşağına, izlenimcilikten müstakiller grubuna, konstrüktivist imzalardan yeniler grubuna, halk sanatı üyeleri, figüratif fırçalarına ve yeni dışavurumcu, postmodern tavır gözeten sanatçılara uzanan bir değişkenlik yansıtıyor. Serginin meziyetlerinden biri, bol sayfalı politik, mimari, estetik ve sosyolojik tarih kitabının yaprakları arasına konulmuş birer eski çiçek misali çalışmaların, artık aramızda olmayan sanatçılara ‘kaldığımız-olduğumuz yeri’ unutturmamak üzere biçtiği, o kadirşinas ‘ayraçlık’ hali.”
 Sergide kataloğunda yer alan ressamların hayat hikâyelerini ben yazdığım için yakından biliyorum, Bedia Güleryüz, Ahmet Bedri gibi bugün resimleriyle var olan, fakat yaşamları hakkında yeterli bilgi bulunmayan ressamların hatırlanması ise bir vefa örneği…
Ayrıca bu önemli projeyi hayata geçiren Fahri Özdemir ile küratör İlkay S. Deniz’i de kutlamak gerek.
Bu önemli sergiyi görebilmek için ay sonuna kadar vaktiniz var.
Aşağıda “tadımlık” olarak birkaç ressamın anıları da rehberiniz olabilir.
*
Ressam Elif Naci ile Peyami Safa, Vefa Lisesi’den arkadaştırlar. Lisenin resim öğretmeni Şevket Dağ, edebiyat öğretmeni ise İbrahim Necmi Dilmen’dir.
Peyami Safa, güzel resim yapar ve Şevket Dağ’dan hep on alır, Elif Naci ise altı… İbrahim Necmi ise Elif Naci’ye on verir, Peyami Safa’ya da altı…
Elif Naci, liseden sonra Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirecek, bu arada ressam İbrahim Çallı ile birçok gün ve gece içki masasını paylaşacaktır. Hatta içkide hocası Çallı’dan aşağı da kalmayacaktır.
Bir gün dostları, “Elif Naci’nin Çallı’nın öğrencisi olduğu belli, maşallah iyi içiyor” deyince Çallı şöyle diyecektir: “Vallahi ben ona resim yapmasını öğrettim, o rakı içmesini öğrenmiş, ne yapayım!”
*
Cihat Burak ile Fikret Otyam, Kadıköy’de bir meyhanede içerler.
Burak, içkiyi biraz fazla kaçırmıştır. Otyam, bir taksiyle evine götürmek ister. Burak, bir süre sonra Otyam’a şöyle diyecektir:
“Siz kimsiniz, ne işiniz var benim yanımda; şoför bey indirin bu adamı!”
Otyam şaşkına dönmüştür, “Cihat abi, ben Fikret Otyam” derse de Burak’ı inandıramaz.
Durmadan, “Tanımıyorum sizi efendim, ininin lütfen efendim!” demektedir. Şoför, ne yapacağını şaşırmıştır.
İnersin, inmezsin tartışmasıyla güç bela evine bırakırlar Cihat Burak’ı… 
*
Rıfat Ilgaz da 1953 yılında yayımlanan “Devam”da yer alan sekiz bölümlük “Mangal” şiirinde Nuri İyem’le bir macerasını anlatır.
Recep Usta’nın Rumeli yapısı bir mangalı vardır. Nuri İyem’in anası yakar mangalı... Mangal “kış gecelerinde tandır, yaz günlerinde ocak”tır.
Bir gün ana hasta olur, ama ilaç parası nerede? Nuri İyem de bir “mangal” resmi yapmıştır. Reçeteler ellerinde kalınca resmi pazara götürürler. Satamazlar, çünkü “mangal”ın resmi değil kendisi para etmektedir...
Ve mangal bakır fiyatına gidecektir.
*
D Grubu’nun dördüncü sergisi Saray Sineması yanındaki Galatasaraylılar Kulübü’nde açılır. Sergiye girmek için büyükçe bir apartman kapısı vardır. Bu kapının camları üzerine sergi kataloglarından bir kaç tanesi yapıştırılır.
Bir süre sonra sergiye katılan bazı ressamlar apartmanın kapıcısı tarafından aranacaktır: “Bu kapının üzerindeki resimleri derhal kaldırın!”
Ressamların şaşkınlığını görünce ekleyecektir: “Burada aile oturuyor.”
Apartmanda oturanların ahlakını bozacağından korkulan şey, D Grubu’nun minnacık kataloğundaki yine minnacık bir çıplak resimdir.
Ve resim kaldırılır.
Ama o sırada apartmanın kapısı üzerinde iki insan büyüklüğünde, Amerikalı bir şehvet yıldızının çıplak baldırları sallanmaktadır.

18 MAYIS 2017, BirGün


Hiç yorum yok: