21 Mart 2016 Pazartesi

ÖDÜLLERİN DEĞERİ…

Cemal Süreya’nın “Şık Derviş” olarak tanımladığı şair, çevirmen, grafik ustası Sait Maden, henüz 19 yaşındadır. Varlık dergisinin 1950 yılında açtığı yarışmada Charles Baudelaire’in “Les Fleurs du mal” (Kötülük Çiçekleri) kitabından çevirdiği “Moesta et Errabunda” başlıklı şiirle birincilik ödülünü kazanır.
Sonuçlar açıklanır, şimdi yarışmayı kazananlar ile röportajlar yapılmasına ve bunların Varlık dergisinde yayımlanmasına gelmiştir sıra.
Röportajlar için kazananların fotoğrafları de gereklidir elbette…
Ama Sait Maden, bu tavra karşı çıkacak ve fotoğraf vermeyecektir.
Varlık’ın “her şeyi” Yaşar Nabi, “Neden?” diye sorduğunda da Maden’in yanıtı şöyle olacaktır:
“Ben o çeviriyi yüzümün fotoğrafı ile değil, şu kafamın içindeki beyin ile yaptım. Onun fotoğrafını çekebilecek misiniz?”
Sait Maden, bu tavrını ömrünün sonuna kadar sürdürecektir.
“Yeni Yüzyıl” gazetesinin kültür-sanat sayfasını yönetirken Maden ile konuşma yapmak istemiştim.
Nitekim konuşmayı yaptık, fakat yukarıda yaşadıklarını anlatarak bir türlü fotoğraf vermeyi kabul etmiyordu.
Sonunda ikna oldu, fotoğrafını gazete basılmadan önce görecek ve onlarcasından yalnızca birini seçebilecekti zor bela…
Bugün, genç kuşaklar Sait Maden’in bu ödülünü pek anımsamazlar.
CHP’ın 1930’lu yılların başlarından 1940’ların sonlarına kadar verdiği ödüller, yazarlara sipariş üzerine yazdırdığı yapıtlar pek bilinmez. (Bu da ayrı bir yazı konusu olabilir.)
Örneğin 1942'de verilen CHP Roman Ödülü…
1942 yılında 1928'den sonra çıkmış ve harf devriminden sonra yayımlanmış romanlar arasında yapılan yarışmada Halide Edip Adıvar'ın “Sinekli Bakkalı (1936) birinci, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun “Yabanı ikinci, Abdülhak Şinasi Hisar’ın “Fehim Bey ve Bizi (1941) üçüncü olacaktır.
Fakat 1946'da yapılan şiir yarışması ise her zaman anımsanacaktır.
1946’da bir yıl önce yayımlanmış şiirlerin katıldığı yarışmada “Otuz Beş Yaş” şiiriyle Cahit Sıtkı birinci, “Gâvur Dağlarından Rivayet (Cebbaroğlu Mehemmet)” şiiriyle Attilâ İlhan ikinci, “Çakır'ın Destan'ından” şiiriyle Fazıl Hüsnü Dağlarca üçüncü seçileceklerdir.

Bir dönem öyküler de yazan, “Seçilmiş Hikâyeler” ve “Dost” dergisi ile yayınlarının sahibi Salim Şengil’in 1938 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Hikâye Yarışması’nda birinci olduğu ise pek bilinmez.
Bir de kazanıldığı halde, ödül koyucunun vermekten vazgeçtiği ödüller vardır.
Bunlardan biri Yaşar Kemal’in başından geçmiştir.
1953-1954 yıllarında “Cumhuriyet”te dizi olarak yayımlanan Yaşar Kemal’in “İnce Memed” romanı, 1956’da “Varlık” dergisinin koyduğu ilk roman ödülünü alır.
Ödül, o zamanın parasıyla bin liradır.
Fakat ödül açıklanınca kıyamet kopacaktır.
Oysa yarışmanın seçici kurulunda Yakup Kadri, Nurullah Ataç, Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Suut Kemal Yetkin gibi seçkin edebiyatçılar bulunmaktadır.
Dokuz kişilik seçici kuruldan yedisi oyunu “İnce Memed”e vermiştir.
 Ve baskılar yüzünden Yaşar Nabi, ödülü, bir daha verilmemek üzere kaldırmak zorunda kalacaktır.
Benim de özel bir ödülüm vardır.
2000 yılların başlarında Arif Damar, Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat sayfasında bir ay önce edebiyat dergilerinde çıkan şiirleri inceliyor, o şiirlerden birini gerekçeli kararı ilea yın şiiri seçiyordu.
Ödül olarak da tenekeden “sigarette” kutularına koyduğu tedavülden kalkmış madeni paralardan veriyordu.
Örneğin 2002’de “Adam Sanat”ta  “rüya” üzerine çıkan bir şiirimi ayın şiiri seçmiş ve bir kaç gün sonra da teneke kutu içinde tam dokuz lira, 25 kuruş göndermişti.
Manevi değeri paha biçilmez bir ödülüm de budur.

SOKAK 
 
Önce yağan kara gülümsedi 
Kaçıştı sonra yalın ayak çocuklar 
Dikildi durdu işsizin biri 
Çıkardı güneşi ceplerinden  
 
Kadındı kursağına girmedi 
Kaç gündür sıcak bir şey 
Ta Sivas'taki çorbasını 
Uzattı bir hasta yattığı yerden  
 
Oda soğuk 
Kapı aralıktı 
Bir bebek öğrendi karanlığı 
Bir uçurtma tellere takılırken   
 
ARİF DAMAR



Hiç yorum yok: