Oktay Arayıcı, Türk tiyatrosunun toplumcu gerçekçi çizgideki
önemli oyun ve senaryo yazarlarındandı.
1936 yılında
Rize’de doğmuştu. Anadolu’nun İstanbul’a savrulan çocuklarındandı o da. Liseyi
Rize’de okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirmişti.
Daha öğrenciliğinde tiyatroya gönül koymuştu.
1959 yılında ilk senaryosunu yazdı. Sansüre takılan “Gel Nişanlanalım” adlı
bu senaryonun ardından, ertesi yıl “Dışarda Yağmur Var” adlı ilk oyunu İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Tiyatrosu’nda sahnelendi.
Arayıcı’nın bundan sonraki tiyatro yaşantısı hareketli, bol ödüllü
ve siyasal açıdan çok faal geçecektir.
Ve tabii yasaklarla da…
1964: Cahit
Atay’ın “Sultan Gelin” adlı oyununa bağlı bir dramaturji çalışması olan ve İzmit’te Good-Year lastik fabrikasındaki grevi konu
alan “Kondulu Hayriye”
valilikçe yasaklanacaktır.
1969: “Seferi Ramazan
Beyin Nafile Dünyası” (Nafile Dünya) adlı oyunu 1971’de AST’ta sahnelenecek, bu oyun da yasaklılar listesine alınacaktır.
1970: “İkinci
Hedef” adlı film senaryosu ile Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Armağanı’nı kazanacaktır.
1971: Ankara
Sanat Tiyatrosu’nda “Seferi Ramazan Bey’in Nafile Dünyası” Sanatseverler Derneği
Ödülü’nü Melih Cevdet Anday’la paylaşacak, oyun ayrıca Avni Dilligil ödülüne
değer bulunacaktır.
1977: En bilinen oyunlarından olan “Rumuz Goncagül”ü yazacaktır. Kızıyla birlikte, iki odalı kiralık bir evde
güç koşullarda yaşayan, içinde bulundukları sıkıntılı ekonomik hayattan çıkış
yolunu, kızını varlıklı biriyle evlendirmekte bulan dul bir kadının; gazeteye
“Goncagül” rumuzuyla verdikleri ilana gelen başvurular arasında seçim zorluğu
yaşarlarken, kızı aslında evin diğer odasını kiraya verdikleri adamı seven bir
kızın gerçekçi öyküsünü anlatan oyun, 1987’de İrfan Tözüm’ün yönetmenliğinde
aynı adla filme alınacak, başlıca rolleri Türkan Şoray, Hakan Balamir, Müşfik
Kenter, Macit Koper, Yavuzer Çetinkaya, Altan Karındaş gibi oyuncular
paylaşacaktır.
1978: “At
Gözlüğü” adlı özgün senaryosu TV’de; “Bir Ölümün Toplumsal Anatomisi” Devlet Tiyatrosu’nda
oynanacaktır.
1979: “Bir
Ölümün Anatomisi” Türk Dil Kurumu oyun, Avni Dilligil Tiyatro Ödülü’nü
kazanacak; “At Gözlüğü” Radyo ve Televizyon Muhabirleri Derneği tarafından
yılın TV Filmi seçilecektir.
1982: “Rumuz
Goncagül” AST’ta sahnelenecek ve Sanat Kurumu Ödülü’nü alacaktır. Arayıcı ise
yılın en iyi yerli oyun yazarı olacaktır.
1978: Server Tanilli’nin yaşamı ekseninde, bir dönemin
irdelemesini yaptığı “Geçit” (Tanilli
Dosyası) yazdığı son oyun olacak ve 1985 yılında menhus bir hastalık Arayıcı’yı
aramızdan alacaktır.
Aradan
neredeyse 30 yıl geçmiş, bugün kafalarının içinde hangi tilkilerin dolaştığı
bilinmeyen bir Milli Eğitim Müdürlüğü komisyon üyeleri Arayıcı’nın başyapıtlarından “Rumuz
Goncagül”ü
“muhabbet tellalı” sözcüğü geçtiği için “cinsel içerikli” buluyor ve yasaklama
cesaretini gösterebiliyor.
Buna “Sansürcüsünüz” diye
itiraz eden öğretmen de sürgüne gönderiliyor.
Vah benim
memleketim!
Hadi dün “rumuz”la
evlilikler yapılıyordu, bugünse TV’lerde evlilik programlarında kadınlar aleni
koca bulmaya zorlanıyor. Bulanlar da 3-4 ay sonra bıçaklanarak, mermilerin hedefi olarak öldürülüyor.
Gün geçmiyor ki bir
kadın kocası, babası, amcası, dayısı ya da bir yakını tarafından öldürülmesin.
Ayrıca sünnet
edilmeleri, “cariye” adı altında alınıp satılmaları da cabası!
Kadınlara bunca tahakküm
ve tecavüzden sonra hangi iffetten, ar ve namustan söz ediyorsunuz?
Müftüsü fetva veriyor,
kadın-erkek birlikte horon oynayamaz.
Tarihçisi TV’de ahkâm
kesiyor; Hazreti Nuh’un kaç yıl yaşadığı üzerine…
Adı lazım değil biri,
kadınların kahkahasını iffet terazisinde tartmaya kalkıyor.
Söyler misiniz “Rumuz
Goncagül”ün yazıldığı tarihten bu yana ne değişti?
Sevgili arkadaşım Oktay Arayıcı,
iyi ki bu günleri görmedi…
SÜLEYMANİYE KÜRSÜSÜ’NDEN
Birbirinden farklı bu kadar milleti,
aynı milliyetin altında tutan İslam'ı,
temelinden yıkacak deprem milliyetçiliktir.
Bunu bir an unutmak isteğe erememektir.
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez...
Son siyaset ise Türklük, o siyaset yürümez.
Sizi bir ailenin üyeleri olarak yaratmış
Yaradan;
kaldırın ayrılık nedenlerini artık aradan.
MEHMET AKİF
14 AĞUSTOS 2014, BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder