15 Mayıs 2014 Perşembe

ŞAİR FOTOĞRAFA BAKIYOR

 Şairler resme yakın durmuş, fotoğrafa uzaktan bakmayı yeğlemişlerdir. Elbette bunda fotoğraf sanatının geç dönemlerde tedavüle girmesinin etkisi vardır.
Doğa, sanatı muhakkak etkiler. Ama kimi eleştirmenler “Doğaya ressamların tablolarından bakarsanız nice saklı güzelliklerini görebilirsiniz.” der, ki doğrudur.
Kimi Servet-i Fünun şairleri resim yapmayı da önemsemişlerdir. Örneğin Tevfik Fikret’in resim yaptığı, kimi tabloları için şiirler yazdığı bilinir.
Bu gelenek Cumhuriyet dönemi şairlerinde de filizini sürdürür. Nâzım Hikmet, hapishanede resim de yapmıştır.
Bu şair-ressamlara Metin Eloğlu ile Bedri Rahmi Eyüboğlunu da ekleyebiliriz.
Eloğlu, Behçet Necatigil, Melih Cevdet Anday misali çağdaş şair arkadaşlarının şiirlerinei resimmiştir.
Eyüboğlu ise daha çok kendi şiirlerini tuvale aktarmıştır.
1940-50’li yılların şiir kitaplarında da resim, daha doğrusu desen-çizgi egemendir.
Şiir kitaplarının arka kapağında bugün olduğu gibi şairin fotografisi bulunmaz. Kitapları, yine o yılların ünlü ressamları çizgileriyle bezemişlerdir.
Fotoğraf meraklısı olan yazarlar olduğu gibi, bir fotoğrafta asla görünmek isteyenler de vardır. Örneğin Salinger’in hiç fotoğraf vermediği bilinir.
Geçen yıl yitirdiğimiz grafik sanatçısı ve şair Sait Maden de kendi fotoğrafının yayımlanmasını istemezdi.
Bir konuşmamızda anlatmıştı.
Maden, 50’li yılların başında “Varlık” dergisinin açtığı bir şiir çeviri yarışmasında birinci olur. Varlık’ın yöneten Yaşar Nabi, Maden’den bir fotoğrafını ister, dergide kullanmak üzere...
Sait Maden’in yanıtı şöyle olacaktır:
“Ben o şiiri yüzümdeki ifade ile değil, kafamın içindeki beynim ise çevirdim. Beynimin fotoğrafını yayımlamak ister misiniz?”
Doğrusu ben de kitaplarımın arkasında fotoğrafımın yer almasını arzu etmem. Sevdiğim bir ressamın çizgilerine itirazım yoktur.
Sibernetik bir çağdayız. Belleğimizin yerini artık bilgisayarların belleği aldı. Belleğimiz ucu bucağı olmayan bir fotoğraf albümüne dönüştü. Bilgisayar belleği ile düşünüyor, yazıyoruz. Herkes kendi çapında bir fotoğrafçı. Özellikle de kendi fotografisinin profile”!
Bir de Cemal Süreya gibi fotografinin şiirini yazan şairler var. Üstadın “Fotoğraf” şiirini bir kez daha okuyarak, (üzerinde biraz çalışılsa bir roman da çıkar, bir sinema filmi de) saygılarımızı iletelim:

Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk 

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş 

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü 

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel 

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel

15 MAYIS 2014, BİRGÜN


Hiç yorum yok: