“Ülkemizi
büyük yapan mucizenin tiyatro olduğunu söylersem şaşmayınız...
Tiyatro,
müzik ve bunları topluca içine alan kültür meselelerine hususi bir dikkat
sarfeder.
Milletimizin
her ferdinin bugünkü hayat şartları içinde iktisadi sahada yapmak zorunda
kaldığı mücadeleden fikir münakaşasına hemen hemen hiç zaman ayırmadığını çok
iyi biliyoruz.
Ancak,
bu görüş bizi hiçbir vakit günlük, maddi ihtiyaçlar karşısında yenilip fikri
ve manevi meseleleri ihmale götürmemelidir.
İnsan
topluluğunu ahlak bakımından en çok sarsıntıya uğratan şey iktisadi
buhranlardır.
İşte
bilhassa böyle zamanlarda, fikre ve dolayısıyla fikri en kudretli şekilde
ifade eden tiyatroya büyük önem ve yer vermek lazımdır.
Klasik
eserlere yer vermeyen bir tiyatroyu nasıl düşünemezsek, zamanımızın
meselelerini ele almaktan kaçınan bir tiyatroyu da düşünemeyiz.
Tiyatroda
hudut sadece tabii ahlak kaideleridir.
Biz
konusu dikte edilen siyasi tiyatroyu reddediyoruz.
Tiyatroda
bir piyesin oynatılması “emir” veya “yasak” edilemez.
Böylesi
bizim fikir hürriyeti anlayışımıza tamamen zıttır.
Tiyatronun
zamanımızdaki vazifesi, günlük hayat mücadelesinde yorgun düşüp maneviyatları
bozulan insanlara yeniden yaşama isteği vermek veya bunun aksine rahat hayat
şartları içinde uyuşmuş olanları sarsıp uyandırmaktır.
Tiyatronun
cemiyet içindeki büyük vazifelerini kabul edince bundan bizlere doğacak olan
borçları kabullenmemiz gerekir.
Bunların
en başta geleni de tiyatroyu yaşatmaktır.”
***
Almanların
eski Başbakanlarından Konrad Adenauer’in yukarıdaki sözleri Muhsin Ertuğrul’un
1 Şubat 1964 yılında yayınlanan “Türk Tiyatrosu” dergisinin 354. sayısından…
Ülkemizde
bugün tiyatro denince ilk akla gelen sanat adamlarından Muhsin Ertuğrul, kendi
düşüncesini şöyle açıklıyor aynı yazıda:
“Biz
bir ruh kalkınmasının ancak bütün güzel sanatları bir çatı altında toplayan
tiyatro yoluyla gerçekleşeceğine inanıyoruz.”
Ve
ekliyor:
“Kafaları
işlemeye müsait olmayanların tek uğraşma konusu elbet ayak ve postal
olacaktır.”
Hal
böyle olunca tiyatro üzerine tartışmanın ne anlamı var?
ŞAİRİN
NOT DEFTERİ
* Her
yıl genç opera sanatçılarının yoğun ilgisine sahne olan Siemens Opera Yarışması,
14. yılında bir kez daha sanatseverler ile buluşuyor. Ön elemelerinin 5, 6, 7
Haziran’da yapılacağı yarışmanın ödül töreni ve gala gecesi ise 08 Haziran Cuma
akşamı gerçekleşecek…
*
Bütün sinema sevenlerin ve filmcilerin, “Kültürler Arası Diyalog” temalı
kısa filmlerini beyaz perdeye taşımalarını hedefleyen “Crossroads 7.
Uluslararası Kısa Film Festivali”ne son başvuru tarihi 1 Kasım 2012 olarak
belirlendi. Adaylar başvuru ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.jciistanbulcrossroads.com adresinden
ulaşabilecekler.
SERAP
Bekledim bunca
yıl gençliğimi
misafir olasın
diye ömrüme
Adaşım idi
mehtap
yoldaşım, adın
gibi serap
İhtiyar çağımda
şimdi
hangi bahtiyar
iklime
misafir edeyim
seni?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder