Arkadaşlarıyla kurduğu sivil toplum
kuruluşu “1884 Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı”nın Yönetim Kurulu Başkanı
olduğu dönemde sevgili biricik oğlu, bilim adamı Özgen Berkol Doğan’ı hocaları
ve fizikçi arkadaşlarıyla 30 Kasım 2007’de Isparta’daki uçak kazasında
kaybeder.
Acının sınırı yoktur, onarılması dahi
mümkün değildir.
Bu sırada eşi Ferhan Doğan, vakfın
bir odasını Berkol adına kütüphane olarak düzenlemeyi önerir. Bir süre sonra da
bağış kitaplarıyla odayı doldururlar. İki yıl kadar bu odada vakfın bursiyer
öğrencilerine kütüphane hizmeti verilir.
Ama vakfın sekiz metrekarelik
odasına kitaplar sığmamaya başlamıştır.
Ve 30 Kasım 2012’de, yani kazanın 5.
yılında Moda'da Berkol adına ilk kütüphane açılır.
Aslında burası da iki odadan
ibarettir. Biri çalışma odasıdır, gelen kitaplar Ferhan Doğan tarafından tasnif
edilir, bilgisayara geçirilir; ikinci oda 15-20 kişinin aldığı toplantı
salonudur.
Bu salonda şimdiye kadar 140 perşembe
söyleşisi düzenlenecektir. Her ayın ilk perşembesi fizik, biyoloji, matematik gibi
bilimsel konulara ayrılmıştır. İkinci perşembe edebiyat, üçüncü perşembe
Berkol'un dağcılık, fotoğrafçılık ve sinema gibi hobileri konuşulur. Son perşembe
ise yine Berkol’un ilgi alanındaki bilimkurgu üzerinedir.
Zamanla kitaplar ve ziyaretçilerin
çokluğu kütüphaneye sığmamaya başlayacaktır.
Bunun üzerine Kalp ve Damar uzmanı,
Prof. Dr. Nevzat Doğan ailesi havayolu şirketinden aldıkları tazminata,
Berkol'un alıp da ancak 15 gün oturabildiği evin parası üzerine kendi
birikimine koyarak Moda’da 80 metrekare zemin üzerine, üç katlı bir bina satın
alacaktır.
Kütüphanenin adı “Özgen Berkol
Bilimkurgu Kütüphanesi”dir, ama şimdiye kadar yapılan ve yapılacak etkinliklere
bakılırsa tam donanımlı bir kültür merkezi…
Kütüphanede
bulunan kitapların bilimkurgu olduğunu sanmayın. Bilimkurgu adının gerekçesini
Nevzat Doğan "Berkol'un çevirisini yaptığı üç kitap var: Gezginin Buyruğu,
Gece Kanatları ve Ben, Efsane. Berkol bilimkurguya tutku derecesinde bağlıydı.
Biz de oradan yola çıkarak annesinin önerisiyle bilimkurgu kütüphanesi yapalım
dedik" sözleriyle açıklayacaktır.
Kütüphanede şu an 10.216 kitap bulunmakta…
Bunların yarısı bilimkurgu… Bilimkurgu için en büyük salonu hazırladık. Ayrıca
felsefe sosyoloji, müzik, sinema kitapları yanında bir edebiyat, sosyal
bilimler odası var. Dileyen buraya gelip kitap okuyabiliyor. Üye olduğu
takdirde ödünç kitap alabiliyor.
Berkol’un başarı yolunda ilerleyen
kız kardeşi Bülay Doğan’ın verdiği bilgiye göre kütüphane bağışlarla gelen,
ailenin bizzat satın aldığı, sahaflardan bulunan ve yurt dışına çıkan
arkadaşlarına aldırdıkları kitaplardan oluşuyor.
Örneğin Çağlayan Yayınları'nın
çıkardığı bir bilimkurgu serisi de var. Erol Üyepazarcı, bir gün konuşmacı olarak
gelince Çağlayan Yayınları'nı görecek ve “'Serinin bir kitabı eksik, bende var
size vereyim. Bende olmasa da olur ama, bu kütüphanede olmazsa olmaz” diyerek
kitabı armağan edecektir.
Özgen Berkol Bilimkurgu
Kütüphanesi'nde yakında her hafta farklı bir yazarın katılacağı “Kahvaltıda
Edebiyat” etkinlikleri düzenlenecek. Film gösterimleri düzenlemek de hedeflerden
biri.
Nevzat Doğan, “Gelecek için çok daha
farklı projelerimiz var" diye özetliyor durumu…
Gerçekten de adı kütüphane, ama
aslında bir kültür merkezi…
Şimdi görev PEN Türkiye, Türkiye
Yazarlar Sendikası, ki Kadıköy temsilciliği de var, sivil toplum kuruluşlarına,
özellikle Kadıköy Belediyesi ve Kültür Müdürlüğü’ne düşüyor. Bu kütüphaneye
destek vermek…
Kültüre, sanata destek başka nasıl
olur?
Sanılıyor ki Özgen Berkol Doğan
Isparta’nın bir dağında aramızdan ayrıldı. Oysa on yıldır bu kütüphanede
yaşamakta ve yaşamasını da sürdürecek…
*
Özgen Berkol Doğan, 29 Temmuz
1980’de Ankara’da dünyaya geldi. İlkokul yıllarının bir kısmı, babasının görevli
olarak gittiği Erzurum’da geçti. Ancak ilköğretimini İstanbul, Nurettin Teksan
İlkokulu’nda tamamladı. 1991’de Robert Kolej’e girmeye hak kazandı. 1998’de
mezun olurken “Michael Hamilton” Fizik Ödülü’nü aldı. ÖSYM sınavlarında
gösterdiği başarı üzerine Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’ne girdi.
2003 yılında lisans eğitimini
tamamladığında, master çalışmalarına yine Boğaziçi Üniversitesi’nin fizik
bölümünde Prof. Dr. Engin ARIK’la başladı. Deneysel yüksek parçacık fiziği
üzerinde uzmanlaşan Doğan, bu dönemde, araştırma görevlisi olarak Boğaziçi
Üniversitesi’nin kadrosuna katıldı. Master tezini üniversite tarafından görevli
olarak gönderildiği CERN’de (Centre Européen des Recherches Nucléaires) yaptığı
çalışmaları ve analizleri temel alarak yazdı. 2006 yılında Boğaziçi
Üniversitesi’ndeki doktora programına katıldı. Bu yıllarda Sırbistan, İtalya,
Romanya, Yunanistan ve Türkiye’de gerçekleştirilen çeşitli uluslararası fizik
kongrelerinde Boğaziçi Üniversitesi’ni temsil etti.
Fizik dışında birçok ilgi alanı
bulunmaktaydı. Dans, resim, fotoğrafçılık ve dağcılık gibi alanlarda hobi
düzeyinde çalışmalar yaptı.
1999 İzmit Depremi’nde gönüllü
olarak arama kurtarma çalışmalarına katıldı. 30 Kasım 2007 tarihinde fizikçi
arkadaşları ve hocalarıyla Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yapılacak
olan yüksek fizik kongresine giderken aramızdan ayrıldı.
24 AĞUSTOS 2017, BirGün