Uzun uzun anlatmaya gerek yok,
ülkenin tarihi yeniden yazılmaya çalışılıyor. Yeni anayasa çalışmaları, ülke
tarihinin yeniden yazılımı çabaları, “üç-beş çocuk”lu nüfus planlaması, “alkol”
tartışmaları çerçevesinde yeni bir yaşam biçiminin dizaynı, gençleri kafası
“kıyak-ayık” ayrımına tabi tutarak yeni bir nesil inşa edilmesi ve daha
niceleri bu çalışmanın bir göstergesi...
Buradan yola çıkarak, yakın bir
gelecekte “edebiyat” tarihimiz de yeniden yazılmaya başlanırsa şaşırmamak
gerekir.
Gerçi, bunun ilk işaret şifeği
geçen günlerde atıldı bile, “Şeker Portakalı” gibi kimi kitaplar yasak
kapsamına alınarak, Edip Cansever’in “Masa” şiirinden “bira” sözcüğü
sansürlenerek...
Biliyorsunuz, yeni “Alkol
Yasası”na göre televizyonlarda içki kadehleri, sigara misali buzlanacak, hiçbir
medyada reklamları dahi yer alamayacak.
Gençleri içkiye özendirmemek
bahanesiyle bütün bunları yapanlar, şiirlerde, şarkılarda, türkülerde,
romanlarda, kısaca “edebiyat” yapıtlarında geçen rakı, şarap misali içki
adlarına tahammül edebilirler mi?
Düşünebiliyor musunuz, örneğin Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Madem ki Akşam
Şiiri”...
“Mademki vakit akşam,
Madem ne evim barkım,
Ne de bir tek âşinam,
Açılsın gizli sofram,
Gelsin kadehte rakım,
Dostum, neşem ve şarkım!”
Bu şiirde geçen “rakım” sözcüğü ya
buzlanacak, ya sansüre uğrayacak ya da muhtemeldir ki, milli içkimiz “ayran”
ile değiş-tokuş edilecektir.
Bir roman ya da öyküde kahramanın
kederinden kendini içkiye verdiğini düşünün, eli hemen bir kadehe değmecek
midir?
Hele Ahmet Rasim misali
yazarların, Can Yücel misali şairlerin, Fikret Mualla misali ressamların
“anı”larını okumaya katiyyen tevessül etmeyin, müzmin bir “alkolik” olmanız
işten bile değil!
Heykeltıraşlar, sakın ola elinde
kadehle bir adamın heykelinden uzat durun!
Opera ve bale zaten topluma
zararlı, olmasa da olur!
Şarkılar, türküler ayrıca
müstehcen!
Kendi şiirlerim dahil hiç ezberim
yoktur.
Ama Oktay Rifat “Kadeh” şiiri hep
aklımdadır:
“Burası dalyan kahvesi
Ortalık süt mavisi
Apostol bu ne biçim meyhane
Tabağımda bir bulut
Kadehimde gökyüzü”
Yasaya göre yeniden, bir daha
okuyalım?
“Burası meydan kahvesi
Ortalık kara katran
Apostol bu ne biçim yasa
Masamda karga sürüsü
Bardağımda ayran”
30 MAYIS 2013, BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder